1967 tarihli Dış Uzay Anlaşması’na göre, Ay ve diğer gök cisimleri hiç kimseye ait değil! Ama Dünya’da hâkimiyet savaşlarını sürdüren ‘dev’lerin, Ay’ı sahiplenme yarışını engelleyecek bir güç de yok!
Dünya’nın birçok yerinde şu anda savaşlar yaşanıyor. Bunların nedeni de temel olarak “bölgelere hâkim olma” hedeflerinden kaynaklanıyor. Ama süper güçler, kendilerini sadece yeryüzüyle sınırlamıyor. Uzayda da bayraklarını dalgalandırıp, Ay’ın madenleri gibi nimetlerinden faydalanmak istiyorlar.
Bu doğrultuda savaşların uzaya da taşınacağı öne sürülürken, ABD, Çin, Sovyetler Birliği ve Hindistan’dan sonra Japonya’nın insansız aracıyla Ay’a iniş yapması bir soruyu gündeme getirdi: Ay’ın hukuken sahibi kim? İngiliz Daily Mail gazetesinin bu soruyu yönelttiği, Northumbria Üniversitesi’nden uzay hukuku profesörü Christopher Newman şunları söyledi: “Ay’ın sahibi yok. 1967 tarihli Dış Uzay Anlaşması’na (Outer Space Treaty – OST) göre Ay ve göktaşları hiçbir ülkeye ait değildir. Bu, o zamanlar iki süper gücün (ABD ve Rusya) uzayda yer kapma yarışını önlemek için imzalanmıştı. Ama Ay’da maden aramaya kalkışılırsa da 100’den fazla ülkenin bağlı olduğu OST onları durduramaz. Paylaşım savaşının şu an uzak görünmesinin nedeni ise Ay’a ulaşmanın çok zor olmasından kaynaklanıyor.”
Japonya’nın uzay aracı SLIM, 20 Ocak’ta Ay’a baş aşağı indi. Bir teknik arıza nedeniyle uzun soluklu olmayan SLIM’den ayrılan LEV-1 ve LEV-2 adlı küçük otonom araçların ise Ay’da görev yaptığı bildirildi.
‘Orada ulusal egemenlik yok’
1967’de imzalanan Dış Uzay Anlaşması’nın (OST) bazı maddeleri şöyle:
* Uzay araştırmaları tüm ülkelerin yararına olacaktır.
* Uzay, ulusal egemenlik iddialarına tabi değildir.
* Devletler uzayda uluslararası hukuka uymalıdır.
* Devletler uzaya nükleer silah veya diğer kitle imha silahlarını koymamalıdır.
* Astronotlara tüm insanlığın elçileri gibi davranılmalıdır.
* Uzay istasyonları ve üsler, diğer devletlerin temsilcilerine de açık olmalıdır.