AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin en üst karar organı olan Taraflar Konferansı’nın (COP) 31’inci dönem başkanlığı ve ev sahipliğini üstlenmesine ilişkin, Türkiye, ev sahipliğini üstlendiği COP’u teknik bir çevre zirvesi olmanın ötesine taşıyarak, kolektif dönüşüm arzusunun kesiştiği küresel bir platforma dönüştürme potansiyeline sahiptir. ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin COP Ev Sahipliği: Küresel Diplomasi ve İklim Politikalarında Dönüm Noktası
NSosyal hesabından açıklama yapan yetkili Ala, Türkiye’nin küresel ölçekte derinleşen iklim riskleri, siyasal kutuplaşmalar ve ekonomik kırılganlıklar gölgesinde COP zirvesine ev sahipliği yapmasının, ülkenin “hiçbir ülkenin geride bırakılmadığı, daha adil ve kapsayıcı bir diplomasi” vizyonunu uluslararası toplumun merkezine taşıma kapasitesini gösterdiğini vurguladı.
Ala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son yıllarda yürüttüğü yoğun diplomatik temasların, sürdürülebilir kalkınmayı bütüncül bir perspektifle ele alan uzun vadeli bir stratejinin yansıması olduğunu belirtti. Türkiye’nin farklı jeopolitik eksenlerde köprü kuran konumunun stratejik avantaja dönüştürüldüğünü ifade eden Ala, bu çabaların küresel iklim yönetişimini dar bir müzakere alanı olmaktan çıkarıp, adalet, ortak sorumluluk ve dayanışma kavramlarını yeniden tanımlama fırsatı sunduğunu kaydetti.
Açıklamada, Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı COP zirvesinin sadece teknik bir çevre toplantısı olmaktan öte, kolektif dönüşüm arzusunun kesiştiği küresel bir platforma dönüştüğü vurgulandı. Ala, Türkiye’nin diplomatik girişimleri sayesinde iklim politikalarında hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler nezdinde geniş bir meşruiyet alanı oluşturulduğunu, böylece zirvenin küresel iklim müzakerelerinde yeni bir denge arayışının kurumsal zemine kavuşmasına katkı sağladığını belirtti.
Son olarak, Ala, bu sürecin küresel sistemin geleceğine yönelik bir dönüm noktasının habercisi olduğunu ifade ederek, COP ev sahipliğinin ardındaki kararlılık, çok boyutlu ve kapsayıcı diplomasi anlayışının altını çizdi.