İsrail basını, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki davasından tutuklama emri çıkması ihtimaline karşı hayli gergin olduğunu öne sürüyor.
İsrail’in Hamas’ın yanı sıra Lübnan’daki Hizbullah’a yönelik saldırıları sürerken, tüm itirazlara rağmen Refah’a askeri operasyon düzenlemekte ısrarlı olduğu belirtilen Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ndeki (UCM) davasına ilişkin hayli gergin olduğu yönünde haberler paylaşılmaya başlandı. Bu iddia, özellikle İsrail basınında yer alırken, bazı İsrailli kaynaklar da, UCM’nin İsrail’e karşı ABD desteği olmadan hareket edemeyeceğini ancak Washington’ın, “ülke giden otobüsün altına atılmaya çalışılırken sessizliğini koruduğunu” öne sürdü.
İsrail basınında dün ve önceki gün çıkan haberlerde, UCM’de Başbakan Netanyahu’nun yanı sıra Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında süren “soykırım” davasının ülkede, özellikle de Başbakan’da gerilim yarattığına dikkat çekiliyor. Mahkeme tarafından suçlu bulunması halinde Başbakan hakkında tutuklama kararı çıkarılabileceğine dikkat çeken İsrail gazeteleri, Binyamin Netanyahu’nun bu konuda ciddi gerilim yaşadığını savunuyor. Filistin haber ajansı WAFA’nın İsrailli “Maariv” gazetesinden aktardığı habere göre, Netanyahu, UCM’nin yakalama emri çıkarması ihtimalinden hayli rahatsız olduğu için son günlerde ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere, ardı ardına pek çok uluslararası liderle telefon görüşmeleri yaptı ve bu yönde bir kararın önlenmesini istedi.
‘ABD kurtaracak mı?’
“Jerusalem Post” gazetesinde yayımlanan bir haberde de, ABD Başkanı Biden’ın, Netanyahu’yu UCM’nin elinden kurtarıp kurtarmayacağı konusunun merak edildiği kaydedilirken, ABD ve İsrail’in, farklı nedenlerle mahkemeye üye olmadıklarının altı çizildi. Mahkemenin Netanyahu ve diğer yetkililer için yakalama kararı çıkarma ihtimali bulunmasının, özellikle Başbakan’ı harekete geçirdiği, bu nedenle de geçtiğimiz günlerde “X” hesabından “İsrail, liderliğimde, kendini savunma hakkının UCM’nin girişimiyle sarsılmasına izin vermeyecek. Ortadoğu’nun tek demokrasisi ve dünyanın tek Yahudi devletinin, lider ve askerlerinin yakalanması tehdidi kabul edilemez. Buna boyun eğmeyeceğiz” demişti. Biden yönetiminin, bu konuda sessiz kalmayı tercih ettiği ve hayli dikkatli davrandığı belirtilen yazıda, sadece Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın açıklamasıyla yetinildiği vurgulanırken, Amerikan yönetiminin, UCM’ye İsrail konusunda baskı yaparak, mahkemeye dolayısıyla da terörizme karşı kendisini savunmaya çalışan diğer ülkeleri de riske atmak istememiş olabileceğine dikkat çekildi.
Jerusalem Post’un bir başka haberinde de, İsrailli bazı yetkililerin, Washington’ın, “İsrail giden bir otobüsün altına atılmaya çalışılırken sessizliğini koruduğunu” ancak UCM’nin ABD desteği olmadan Tel Aviv’in üstüne gidemeyeceğini öne sürdüğü aktarıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’in ABD silahlarını kullanırken ihlalde bulunup bulunmadığına dair ABD yönetimine verdiği güvencelere ilişkin görüşünü 8 Mayıs’a kadar Kongre’ye bildirecek. Washington’daki kaynaklar, İsrail’in inandırıcılığı konusunda Dışişleri’nin üst düzey yetkilileri arasında görüş ayrılığı bulunduğunu ve bu durumun iç yazışmalara da yansıdığını belirtiyor.
‘Kaygılarımızı paylaşana dek İsrail Refah’a girmeyecek!’
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, İsrail’in Refah’a yönelik askeri harekâtı konusunda, “(İsrail) Endişelerimizi kendileriyle paylaşma fırsatı bulana kadar Refah’a girmeyecekleri konusunda bize güvence verdi” dedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in önümüzdeki hafta bölgeyi ziyaret edeceğini belirten Kirby, Blinken’ın ziyareti sırasında Washington’ın en az 6 hafta sürmesini istediği geçici bir ateşkes için baskı yapacağını aktardı. Kirby, “Umuyoruz ki 6 haftalık geçici bir ateşkesin ardından belki daha kalıcı bir şeyler yapabiliriz” ifadelerini kullandı.
Ülkesinde de üç yolsuzluk davasından yargılanıyor
İsrail Başbakanı Netanyahu, kendi ülkesinde de üç ayrı yolsuzluk davasından yargılanıyor. “Rüşvet”, “emanete ihanet” ve “kişisel amaçlar için görevi kötüye kullanma” suçlarından yargılanan Netahyahu hakkında davalar, Gazze’deki işgal sırasında bir süre askıya alınmıştı.
Netahyahu hakkındaki iddialar şöyle:
*“Bezeq” isimli telekomünikasyon şirketinin bünyesindeki “Walla News” adlı internet sitesinde, Netanyahu ailesinin lehine haberler yapılması karşılığında şirkete 276 milyon dolar değerinde mali imtiyaz sağlamak.
*İsrailli Hollywood film yapımcısı Arnon Milchan ve Avustralyalı milyarder James Packer’dan hediye adı altında 283 bin dolar değerinde şampanya, puro, mücevher ve uçak bileti almak.
*Suçlu bulunması halinde 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.