Bursa’da, 10 yaşındaki oğlu Y.E.K.’yi korumak isteyen Mesut Karagözoğlu’na (46) saldırarak, elleri ve kulağını parçalayan, yere düşerek çenesinin kırılmasına neden olan 4 köpeğin, sahipli ancak çipsiz olduğu ortaya çıktı. Çipleri takılarak kayıt altına alınan köpekler, rehabilitasyon süreçlerinin tamamlanmasının ardından sahiplendirilecek.
Olay, 30 Mart’ta saat 19.00 sıralarında merkez Nilüfer ilçesi Demirci Mahallesi Işıklı Sokak’ta meydana geldi. İftar için fırına pide almaya giden Mesut Karagözoğlu ile oğlu Y.E.K., sokak köpeklerinin saldırısına uğradı. Karagözoğlu, oğlunu korumak için köpeklerin önüne geçerken, korkan çocuk kaçarak uzaklaştı. Köpeklere engel olmaya çalışan Mesut Karagözoğlu düştü, 6 köpek ise etrafını sarıp kendisine saldırdı. Düşmeye bağlı olarak çenesi kırılan Karagözoğlu’nun kulağı ve elleri köpekler tarafından ısırıldı. O anlar çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Karagözoğlu’nun, saldırıdan önce yolda karşılaşıp konuştuğu arkadaşının, otomobiliyle geri gelip, klakson çalmasıyla köpekler kaçtı.
2 AY PİPETLE BESLENECEK
Arkadaşı tarafından Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan 2 çocuk babası Mesut Karagözoğlu’nun çenesinin 2 yerinden kırıldığı, ellerinin ve kulağının parçalandığı belirlendi. Tedaviye alınan Karagözoğlu’nun, elleri ile sol kulağına 30 dikiş atılırken, çenesinden de ameliyat oldu. Hastanede tedavisi süren Karagözoğlu’nun çene ameliyatı nedeniyle yaklaşık 2 ay boyunca pipetle besleneceği öğrenildi.
SALDIRIDAN SONRA 16 KÖPEK BELEDİYE TARAFINDAN TOPLATILDI
Öte yandan olayın ardından Karagözoğlu’na saldıran 4 köpek, aynı gün Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından mahalleden alınarak, Hayvan Bakım ve Tedavi Merkezi’ne götürüldü. Tasmalı olan köpeklerden 1’inin bölgedeki bir çiftliğin köpeği, diğer 3’ünün de fabrikalara ait olduğu belirlendi. Çipleri bulunmayan köpeklerin sahiplerine, İlçe Tarım Müdürlüğü’nce 3 bin 642’şer lira ceza kesileceği belirtildi.
Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü yetkilileri, olaydan sonraki bir hafta içerisinde bölgeden toplam 16 köpeğin alınarak merkeze getirildiğini belirtti. Karagözoğlu’na saldıran 4 köpeğin de aralarında olduğu 16 köpek, çipleri takılarak müşahede altına alındı. 10 günlük müşahede sürecinin tamamlanmasının ardından, rehabilite edilebilen köpekler, istenmesi durumunda aşıları yapılıp, kısırlaştırılarak, ‘alan koruma köpeği’ olarak sahiplendirilecek. Köpekleri sahiplenecek olan kişilerin, Nilüfer Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü’nce verilecek çip numarasını, İlçe Tarım Müdürlüğü’ne giderek, adlarına kayıt yaptırmaları yeterli olacak. Rehabilite edilemeyecek durumda olan köpekler ise yaşamlarını barınakta sürdürecek.
‘BAKAMADIKLARI KÖPEKLERİ SOKAKLARA BIRAKANLARA KIZIYORUM’
Saldırının gerçekleştiği Demirci Mahallesi’nde vatandaşlar, olayın şokunu üzerlerinden atabilmiş değil. 3 senedir mahallede yaşayan Ülfet Şahin (65), köpeklerin kendisine de saldırdığını söyleyerek, “Mahallede bulunan başıboş köpeklerden muztaribiz. Köpeklere kızma hakkımız yok, ancak bakamadıkları köpekleri sokaklara bırakanlara çok kızıyorum. Köpekler aç kalınca veya çiftleşme dönemlerinde saldırgan olabiliyorlar. Daha önce bana da birkaç defa saldırdılar. Köpeklerin de bir suçu yok. Köpekleri önce besleyip, daha sonra serbest bırakanlara ağır cezalar verilmesi gerekiyor. Mahalleye yeni köpekler geldi ve bazen saldırıyorlar. Ben bile sabah namazlarına giderken korkmaya başladım. Çocuklar parkta oynamaya korkuyorlar. Biz bir çözüm bekliyoruz. Yaralanan vatandaş canının derdine düştü. İnsanlar bu konuyu değerlendirirken, kendilerini o kişinin yerine koymalı, öyle karar vermelidir” diye konuştu.
‘HAYVAN SEVİYORUZ DİYE KÖPEKLER BİZİ PARÇALASIN MI’
Rahime Tokçalar da (67) başıboş köpekler nedeniyle sokağa çıkmaya korktuğunu belirterek, “Her zaman yem verdiğimiz bir köpek vardı ancak saldırganları istemiyoruz. Hayvan seviyoruz diye köpekler bizi parçalasın mı? Daha önce de bazı kovalama olayları yaşandı. Okula giden çocukları, arabasıyla giden biri aldı ve okuluna götürdü. Çocukları parka getiremiyorum. Nasıl yapayım, çocukları tehlikeye mi atayım? Sabahları otobüs durağına yürüyerek gidemiyorum. Olay olduğunda ben de camdan bakıyordum. Gördüm ama elimden bir şey gelmedi. Yetkililerin önlem almasını talep ediyorum. Bizim de dışarı rahat bir şekilde çıkma hakkı var diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘O KÖPEKLER BU MAHALLENİN KÖPEĞİ DEĞİL’
Bazı mahalleli ise bölgedeki köpeklerin tamamının toplatılmasına tepkili. Mesut Karagözoğlu’na saldıran köpeklerin, mahalleden olmadığını belirten Bilgehan İsmailoğlu (38) şöyle konuştu:
“Yıllardan beri bizim burada bir sürü köpeğimiz var. Daha önce böyle bir olayla karşılaşmadık. O gün yaşanan olayda değişik, kangal benzeri köpekler yukarıdan indiği söyleniyor. O köpekler bu mahallenin köpeği değil. Bu köpekleri birinin bıraktığını düşünüyoruz. Mahallemizde yaşayan köpekler, bizimle beraber yürüyüş yaparlar. Son dönemlerde farklı bölgelerden bırakılan köpekler, böyle olaylara neden oluyor. Çiftleşme döneminde köpekler daha agresif olabiliyor. Sokak köpeklerinde kısırlaştırılma yaygın değil. O gün, bir tane dişi köpek geziyordu. Diğer köpeklerin onu kıskanarak saldırmış olabileceğini düşünüyorum. Köpekler için iyileştirilmiş, güzel barınaklar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Hayvanlar aç bir şekilde sokaklara ve ormanlara bırakılmasın. Barınakların yeterli olduğunu düşünmüyorum. Kısırlaştırma kampanyaları da bu tarz olayların önüne geçecektir.”
‘BİZ HAYVANLARIMIZI GERİ İSTİYORUZ’
10 yıldır mahallede baktıkları, aralarında hasta ve kanser tedavisi gören köpeklerin de olduğunu söyleyen Selmin Öztekin de (53) “Bizim burada baktığımız köpeklerimiz yavruluktan beri buradalar. Biz barınağa başvurduk ve onları geri almak istiyoruz. Olayın olduğu gün, burada bulunan tüm köpekler toplandı. Hasta ve kanser tedavisi gören köpeklerimiz var. Biz hayvanlarımızı geri istiyor ve mücadelemizi veriyoruz. Burada yaşamayan bir köpek yüzünden, diğer köpeklerin cezalandırılmasını istemiyoruz” diye konuştu.