İstanbul Eyüpsultan’da yazar Eylem Tok’un 16 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza ve sonrasında yaşananlar Türkiye gündemine otururken yeni bilgiler de ortaya çıkmaya başladı.
DAMLA GÜLER / milliyet.com.tr – Göktürk’teki Belgrad orman yolunda 1 Mart akşamı meydana gelen kazada ATV motorları arızalanan ve yol kenarında bekleyen gruba hızla gelen bir araç çarptı. Kaza sonrası ATV sürücüsü 29 yaşındaki Oğuz Murat Acı hayatını kaybetti.
Olay yerinden kaçan sürücünün ise 16 yaşındaki T.C olduğu ve annesi Eylem Tok ile kazanın ardından Mısır’a kaçtığı tespit edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında anne Eylem Tok ve oğlu T.C hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
“EYLEM HANIM TELEFONDAN SONRA PANİK HALDEYDİ”
Soruşturma kapsamında önceki gün Eylem Tok’u olay yerine getiren çalışanının ifadesi alındı. Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Ceren S., Bülent Cİhantimur ve Eylem Tok’un ortak oldukları şirkette çalıştığını söyledi. Olay günü Eylem Tok ile bir yerde yemek yediklerini anlatan Ceren S., “Saat 23.00 sıralarında Eylem hanımın telefonu çaldı. Anladığım kadarıyla şoförü ile görüştü. Ancak ne konuştuklarını duymadım. Telefon görüşmesinden sonra Eylem hanım biraz panik içindeydi ve bana, ‘araba nerede’ diye sordu” dedi.
“YOLDA SÜREKLİ TELEFONU ÇALDI”
Masadan kalkınca Eylem Tok’un kendisine, “Oğlum T.’yi alacağız” dediğini anlatan Ceren S., “Ben de işverenim olduğu için fazla sorgulamadım. Restorandan çıkıp kendi aracıma bindik. Aracı ben kullandım. Eylem hanım yanımda oturup bana yolu tarif etti. Sonrasında sürekli telefonu çaldı. Görüşmeler yaptı. Ben yola odaklandığım için ne konuştuklarını duymadım” dedi.
“ANNE BENİ AFFET ARACI PERT ETTİM”
Karanlık ve sisli bir yolda giderken yol üzerinde T.C ve arkadaşlarını gördüklerini anlatan Ceren S., “Ben araç içerisinde kaldım. Eylem hanım arabadan indi. 1-2 dakika geçmeden T.’yi aracın ön koltuğuna oturttu. Eylem hanım ve 2 çocuk da arabanın arka koltuğuna oturdu. Ben de U dönüşü yaparak geldiğim yoldan geri döndüm. Yolda T. şoktaydı. Annesine sürekli, ‘anne beni affet araç pert oldu’ diyordu. Diğer iki çocuk kendi aralarında konuşuyordu ama T. epey şoktaydı. Eylem hanım T.’ye, ‘Sen iyi misin?’ diyordu” dedi.
“DOKTORA GİTMEK İÇİN EVDEN ÇIKTILAR”
İki çocuğu büyük bir sitenin önünde indirdikten sonra Eylem Tok’un evine gittiklerini anlatan Ceren S., “Evlerine gidince Eylem hanım bana, ‘Sen T.’yi yalnız bırakma, biz şoför ile kaza yerine gidip kontrol edeceğiz’ dedi. Ben T. ile eve girdim. T.’ye, ‘Ne oldu? Ne yaşadınız?’ diye sordum ama cevap vermedi. Yalnız kalmak istediğini söyleyerek odasına çıktı. Bir süre sonra Bülent Cihantimur, Eylem Tok ve şoförleri eve geldi. Benim dışarıda beklememi istediler. Bir süre sonra da Bülent bey, ‘T. iyi değil doktora götürelim’ dedi. Evden çıktık. Eylem hanım benim arabamdaydı. Bülent bey kendi arabasıyla geliyordu. Yoldayken Bülent bey sağa çekip durdu. Yanımıza gelip, ‘arabanın şarjı bitti siz devam edin’ dedi. Eylem hanım sonrasında bana, “Havaalanına doğru git’ demesi üzerine havaalanı yoluna girdim.
“MISIR’DA TIP ETKİNLİĞİ VARDI”
Eylem Tok’a ne olduğunu sorduğunu ancak cevap alamadığı için strese girdiğini Anlatan Ceren S. onları bıraktıktan sonra saat geç olduğu için eve gitmediğini şirkette kaldığını anlattı. Ceren S. ayrıca Eylem Tok’un daha önceden Mısır’da tıpla ilgili bir etkinlik olduğundan da bahsettiğini anlattı.
“KASİSİ GEÇİNCE HIZLANDI”
Araç içerisinde bulunan 2 çocuğun ifadesi ise bilgi sahibi sıfatıyla alındı. Kaza anında T.C ile aynı arabada olan A.K, olay günü T.C’nin kendisini arayarak, “Takılalım” diyerek dışarı çağırdığını ve araçla kendisini evden aldığını söyledi. Araçla gezerken diğer arkadaşlarıyla da karşılaştıklarını anlatan A.K, “Toplamda 10 kişi olduk. İki araçla ayrıldık” dedi. İki araçla arkalı önlü yolda ilerlediklerini anlatan A.K, “Diğer arkadaşımızın kullandığı araç öndeydi. Orman yoluna girince T.C onu sollayarak önüne geçti. Sonrasında kasise denk geldik. Kasisi görünce T. yavaşladı. Kasisi geçince hızlandı. İlerlerken T. yolun sağ tarafında gidiş istikametimizde bir şeyler olduğunu gördü. Çarpmamak için direksiyonu ani bir şekilde sola doğru kırdı. Araç bir anda kaymaya başladı. Aracın sağ tarafı yani benim olduğum taraf ATV tarzı araçlara doğru kaymaya başladı ve bir anda çarptı. Çarpmadan sonra aracımız solda bulunan yamaca çıktı” dedi.
“YOLDA YATAN İKİ KİŞİ VARDI ARACIN ALTINDA BİR KİŞİ VARDI”
Kazadan sonra araçtan indiklerini anlatan A.K, “Yolun ortasında yatan iki kişiyi gördüm. Yanlarına giderek iletişim kuraya çalıştık. Daha sonra kalabalıktan duyduğum kadarıyla yolun diğer yamacında uçurum tarafında bir yaralı daha olduğunu öğrendim. T.C o anda kendi arabasının önüne gitti ve aracın altında bir kişi olduğunu söyledi” dedi.
“YARALININ TELEFONU ARKADAŞIMIZDA KALMIŞ”
Yoldan geçen araçların da durup yardım ettiğini ve 112’yi aradıklarını duyduğunu söyleyen A.K, “T. o esnada özel şoförünü ve annesini aradı. Kaza yaptığını söyledi. Olay yerine itfaiye ekipleri geldi ve müdahale etmeye başladı. o esnada T.’nin annesi bir araçla olay yerine geldi. Beni, T.’yi ve D.’yi geldikleri araca bindirerek götürdüler. O esnada yaralılardan birinin cep telefonunun Z. İsimli arkadaşımızda kaldığını fark ettik” dedi.
“HIZLI BİR ŞEKİLDE VİRAJA GİRDİ”
Olay anında diğer aracı kullanan 14 yaşındaki D.O.Ö’nün de bilgi sahibi sıfatıyla ifadesi alındı. D.O.Ö olay günü babasının aracını izinsiz aldığını ve arkadaşlarıyla buluştuğunu söyleyerek, “Orman yolunda T. beni solladı. T.’nin aracı epey hızını arttırdı. Önümüzde viraj vardı. T. hızlı bir şekilde viraja girdi. Ben hızımı sabit tuttum. Virajda T.’nin aracını 4-5 saniye kadar gördüm. Daha sonra görüşümden çıktı. Virajı döndüğümde ise T.’nin aracı kontrolden bir şekilde su kanalına girdi. Ben hemen aracımı durdurdum” dedi.
“YARALI KENDİ TELEFONUNU VEREREK BAŞINA BAKMASINI İSTEDİ”
İndiğinde yerde yatan iki kişi gördüğünü anlatan D.O.Ö, “Arkadaşımız Z. Yaralılardan biriyle konuştu. Yaralı şahıs kendi telefonunu Z.’ye vererek başına bakmasını istedi. Z. Yaralının başına baktıktan sonra benden aracın anahtarını aldı. Hem ehliyetimiz olmadığı için hem de kalabalık etmemesi için aracı siteye geri götürdü. Ben olay yerinde kaldım. Bu sırada T.C, ‘Aracın altında biri var’ diye bağırdı” dedi.
“ARKADAŞIM OĞUZ’A BAKIN DİYE BAĞIRDI”
Kazayı görüp duran bir aracın yaralılara yardım ettiğini anlatan D.O.Ö, “Aşağıdaki yaralı şahıslardan biri, ‘Arkadaşım Oğuz’a bakın’ diye bağırdı. T. annesini ve şoförünü aradı. Yaklaşık 10 dakika sonra annesi geldi. Diğer arkadaşlarımı olay yerinde bulamadığım için ben de T.’nin aracına binerek ayrıldım” dedi.
“TELEFONU DUVARIN ÜSTÜNE BIRAKTI”
Eylem Tok’un kendisini evin önüne bıraktığını anlatan D.O.Ö, “Olay yerinden ayrılan arkadaşlarım Z. ve K.’nin orada beklediklerini gördüm. Z.’nin elinde olay yerinde yaralının kafasına bakmak için aldığı cep telefonu bulunuyordu. O sırada K.’nin olay yerindeki arkadaşlarımızı almak için çağırdığı taksi geldi. Telefonu bırakması için ona verdim. Ancak K. korkuya kapılarak telefonu sitenin önündeki duvarın üstüne bıraktı. Daha sonra sitenin güvenlik görevlileri alarak kayıp olarak muhafaza altına aldı” dedi.
“HANIMEFENDİ TELEFONU VERİR MİSİNİZ?”
Annesi, babası, dayısı ve özel şoförünün olay yerine geldiğinde kapıdaki güvenlik görevlisinin, “Bu telefonun kime ait olduğunu biliyor musunuz? Biraz önce arandı. Bir bayan arayarak oğlunun durumunu sordu” dediğini anlattı. Görevliye, “Polise teslim edersiniz” dedikleri sırada olay yerine Eylem Tok’un geldiğini anlatan D.O.Ö, “Bu sırada T.’nin annesi geldi. Beni inmiş olduğum araca iterek, ‘çocuklar buradan uzaklaşın’ dedi. Ben arabaya binerken güvenlik görevlisi T.’nin annesine, ‘Hanımefendi telefonu verir misiniz? Telefonu geri vereceğim” dediğini duydum” dedi.