İlim Yayma Vakfı tarafından iki yılda bir düzenlenen İlim Yayma Ödülleri, 16 Aralık’ta sahiplerini bulacak. Türkiye’de çalışmalarını sürdüren bilim insanlarının başvurabildiği ödül kapsamında 150 Cumhuriyet altını verilecek.
İlim Yayma Vakfı tarafından düzenlenen İlim Yayma Ödülleri, 16 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yapılacak törenle sahiplerini bulacak. İki yılda bir düzenlenen ve ‘Büyük Ödül’, ‘Sosyal Bilimler’ ile ‘Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri’ olmak üzere 3 farklı kategoride verilen ödüller kapsamında, Türkiye’de çalışmalarını sürdüren bilim insanlarının teşvik edilmesi hedefleniyor. Tüm bilim insanlarına açık olan ödül kapsamında her kategoride 150 Cumhuriyet altını kazanma şansı sunuluyor.
Ödül töreni öncesi Milliyet’e konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, üç ödül için 300’ün üzerinde başvuru olduğunu, bu yıl vakfın kuruluşunun 50. yılı kapsamında özel ödül verileceğini açıkladı. İlim Yayma Vakfı’nın Fatih’teki merkezinde Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, Eğitim Yazarı Abbas Güçlü ve Eğitim Servisi Müdürü Aysel Bozan Yılmaz’a İlim Yayma Ödülleri’nin amacı ve bugün gelinen noktanın yanı sıra vakfın eğitime dair çalışmaları hakkında bilgi veren Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
* İlim Yayma Ödülleri verme fikri nasıl çıktı?
“Akademinin elit tabakasına hizmet eden, araştırmaya, geliştirmeye destek veren bir vakıf olmalıyız. O zaman ne yapmalıyız?” fikrinden yola çıkarak, böyle bir ödülü yapamaz mıyız, diye düşündük. 2019’da ilkini yaptık. İki maksadımız vardı. Ödül, Türkiye’deki TC vatandaşlarına veriliyor. İyi akademik çalışmayı ödüllendirmek istedik. İkincisi de bu vesileyle gençleri özendirmeyi hedefledik.
*Başvurular nasıl oluyor?
Mühendislik, doğa, sağlık bilimleri ve sosyal bilimler ödüllerinde bilim insanları kendileri aday oluyorlar. Büyük ödülde de rektörler, organize sanayi bölgesi başkanları gibi kişiler aday gösterebiliyorlar. En son Onur Kurulu son üçü 1, 2, 3. sıraya alıyor, Mütevelli Heyeti’ne gönderiyor. O zaman biz en son 9 kişiden haberdar oluyoruz. Bu yıl 50. Yıl Özel Ödülü’nü vereceğiz. Ödül alacak bilim insanı çok takdir görecek, herhangi bir tartışma yaratmayacak bir isim olduğu için Mütevelli Heyeti ve Akademik Danışma Kurulu’nun önerisiyle belirledik.
*Ödül verirken kriterleriniz neler?
Topluma fayda, araştırmanın özgün olması, metodolojinin sağlamlığı gibi kriterler var. Bazı hocalar İlim Yayma Vakfı bana ödül vermez diye başvurmuyor. İlim Yayma Vakfı bu ülkenin merkezini temsil eden bir yer. Korkut Özal, Turgut Özal, Nevzat Yalçıntaş… Buradan çıkan isimlere baktığınız zaman da görüyorsunuz. Tamamen bilimsel bir iş yapıyoruz. İdeolojik bir tavır takınmıyoruz.
*Gençlere yönelik çalışmalarınız olacak mı?
Konu bazlı proje destekleri vermeye başlıyoruz. Üniversitelerle araştırma merkezleriyle, enstitülerle iş birliği protokolleri imzalayacağız. Orada mesela her yıl 20 doktora bursu alan araştırmacı var; her yıl seçtiğimiz 3 kişiye biz burs verelim diyeceğiz.
*Bursiyerlerden vakfa dönüşler nasıl?
Bu binayı 20 milyona falan yaptık. 500’ün üzerinde mezunumuz 3 milyon katkı sağladı. Vefader diye mezun derneğimiz var. Vefader 6 binin üzerinde mezunla aktif ilişki içinde.
Burs da veriyor
İlim Yayma Vakfı, 1973 yılından itibaren eğitim ve bilim alanında pek çok destek sunuyor. Yüksek Lisans, Doktora, Doktora Özel Araştırma, Yetim bursları veren vakıf, öğrencilere, aylık 500 TL ile 7.500 TL arasında burs sağlıyor. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nin kurucusu olan vakfın, öğrenci yurtları da var.
‘Artık yetkinlik önemli’
Diplomanın artık eskisi kadar etkili olmadığına dikkat çeken Bilal Erdoğan, eğitime dair şu tespitlerde bulundu.
* Eğitimde 20-21 yılda yapılan alt yapı belki 50-60 yıl daha ciddi alt yapı yatırımı yapılmasını gerektirmeyecek. Okul, derslik sorunu çözüldü.
*Gençlere artık diploma, üniversite değil, yetkinlik önemli diyorum. İlk işinizde diplomayla işe girebilirsiniz. 2 sene sonra diploma taşımayacak. Çalışkan, kendini ifade edebilen kişiler lazım. İbn Haldun Üniversitesi’nde yetkinlik temelli eğitim veriyoruz. Öğrencimiz şu yazılımı kullanabiliyorum, şu dili konuşabiliyorum diyebilecek.
*Anne babalar diplomayla olacağını sanıyorlar. Şu anda en fazla para kazananlar üniversite mezunları değil. Bilakis mesleği olanlar daha çok kazanıyor.
*Çocuklara diyorum ki: Yabancı dil biliyor musun, yazılımdan anlıyor musun, kendini iyi ifade edebiliyor musun, çalışkan mısın? Sen hangi diplomayı alırsan al meslekler değiştikçe sen yoluna devam edebilirsin.