Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sakarya’da Adalet Sarayının temel atma töreninin ardından adliye binasında hakim ve savcılarla bir araya geldi.
Bakan Tunç, daha sonra MHP İl Başkanlığı, Sakarya Barosu ve Sakarya Büyükşehir Belediyesini ve son olarak da AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. AK Parti Sakarya İl Başkanlığında partililere seslenen Bakan Tunç, terörden arındırılmış güçlü bir Türkiye inşa etmek istediklerini vurgulayarak, “20 yıldan bu yana biz millet iradesini yönetimde esas alırken, milletimizin taleplerine duyarlı olmaya çalışırken türlü türlü engellemelerle de karşı karşıya kaldık.
Vesayetçi anlayışın, direnişiyle karşı karşıya kaldık. AK Parti kurulduğunda kapatma davasıyla karşı karşıya kaldık. Sonrasında 367 kriziyle karşı karşıya kaldık. Sonrasında yeniden bir daha kapatma davasıyla karşı karşıya kaldık. Hep vesayetçi anlayışın direnişiyle engellemeleriyle mücadele ederek bugünlere geldik” dedi.
GEZİ PARKI EYLEMLERİNE DESTEK OLANLARA TEPKİ GÖSTERDİ
Bakan Tunç, Gezi davasına destek çıkanlara tepki göstererek açıklamalarına şöyle devam etti:
“2013 yılı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en parlak dönemiydi ekonomide. Faizlerin yüzde 5’e enflasyonun yüzde 5’e düştüğü, IMF defterini kapattığımız bir dönemdi. O dönem dünya projelerine adım attığımız dünyanın en büyük havaalanını yaptığımız, en büyük köprülerinin ihalelerini yaptığımız ve nükleer santral ihalesini yaptığımız bir dönemdi. Böyle bir parlak dönemde Taksim’de 2 ağacı bahane ederek ne yaptılar? Türkiye’yi bir ateşe vermeye çalıştılar. Bir kaos ortamı yapmaya çalıştılar. Şimdi onlar yargılandı. Mahkeme karar verdi. Ama mahkemenin verdiği kararı tanımayız diyen siyasetçiler var maalesef. Gezi olaylarında kamunun bütün araç gereçleri taşlandı.
Vatandaşlarımızın malına, mülküne orada saldırılar gerçekleşti. Basın araçları, kamunun özel araçları hepsi yapılıp yıkıldı. Ve ne oldu sonuçta? Sonuçta bağımsız yargı el koydu ve yargılamalar gerçekleşti. Siz o yargıya saygı duymak zorundasınız. O yargısal süreçlere saygı duymaz, ben o olayları çıkaranları alnından öpüyorum derseniz o zaman siz hukuku değil hakkı değil o zaman siz demek ki anarşiyi savunuyorsunuz demektir.”